30 Gün Bitki Bazlı Beslenme Deneyimim: Son Hafta

Dört hafta boyunca haftalık deneyimlerimi sizinle paylaşmak için başladığım bu yazı dizisinde; bugün veganlığa geçiş sürecimin son haftasını anlatmaya başlıyorum. Bu deneyimimde yazılarımı okuyan ve geri dönüşlerini bana bildiren herkese teşekkür ederim. Umarım tükettiğiniz besinlere farklı bir bakış açısıyla yaklaşmaya başlamışsınızdır.

Böyle bir sürece karantinada başlamayı akıl ettiğim için çok mutluyum. Karantina ilk başladığında sınırsız bir yemek yeme bataklığına düşmüştüm. Yediklerimin sağlıklı olup olmadığına veya gece ikide bir şeyler tüketmemin sindirim sistemime zarar verip vermediğine bakmadan bir tüketim içine düşmüş olduğumu da bu deneyim sayesinde fark ettim. Karantinada spor yapmak yerine benim gibi ekmek yaptıysanız dönüp tükettiklerinize bir göz atmanızı öneririm.

Karantina öncesi fazlasıyla sosyal bir yaşantısı olan herkesin bu hataya az çok düştüğünü düşünüyorum. Karantina elbet bir gün bitecek; bu süreçte sağlığımıza iyi gelen besinleri tüketmeyi bir nebze olsun hatırlamalıyız.

20 Haziran Cumartesi

İlk defa vegan kek yaptım. Tarifini Tadımlık’ ın Instagram hesabında rahatça bulabilirsiniz. Malzemelerin evde her zaman bulunan ve normalde tükettiğim besinlerden oluşması benim için önemliydi. Çünkü ekstra bir şey satın almadan hayvansal gıdalardan uzak bir beslenme düzeni oluşturabileceğimizi de sizlere göstermek istiyorum.

21 Haziran Pazar

Vegan kek evdekiler tarafından çok beğenilince bugün bir kez daha yaptım. Bu tarifleri denemek için vegan beslenme düzenine geçmek zorunda değiliz. Bu tarifleri beslenme düzenimize alırsak tükettiğimiz hayvansal gıdayı da azaltmak için bir adım atmış oluruz. Tamamen alışık olmadığınız yeni bir kalıba girmek ve tamamen vegan beslenmek sizi zorluyorsa tükettiğiniz hayvansal gıda miktarını azaltarak başlayabilirsiniz.

23 Haziran Salı

Bu hafta hem yumurta hem de süt ürünlerini tüketmediğim ilk haftam; en çok kahvaltıda zorlandığımı söyleyebilirim. Zorlanıyorum deyip geçmek yanlış olur çünkü zorlanmanın yanında bedenime kattığı çok fazla iyi dönüş oldu. Bu süreçte en çok şaşırdığım şeylerden biri ise az yiyerek doyduğumu hissetmek oldu. Kahvaltıda tükettiğim taze sebzelerin (domates, salatalık, biber, maydanoz) bu kadar tok hissettirebileceğine inanmazdım. Kahvaltı sofrasını peynirsiz ve yumurtasız düşünmenin birçoğumuz için hayalden öteye geçmediğinin farkındayım. Buna da cevabım, diğer her şeye olduğu gibi, denemeden bilemezsiniz.

Ayrıca bugün Forks Over Knives adlı belgeseli izledim. Vegan beslenmenin neden daha yaygın olmadığını, hayvansal gıda endüstrisinin ticaretteki hiçbirimizin aklından bile geçmeyecek kadar büyük bir yeri olduğunu ve bu işten büyük paralar kazanan insanların veganlığın yaygınlaşmasını engellemedeki rolünü anlatan belgesellerden biri. Bitki bazlı beslenmeyi birçok açıdan ele alan bu belgeseli izlemenizi şiddetle öneriyorum. Doğru bildiğimiz yanlışların çokluğuna ve bu yanlışların yıllardır bizi öldüren asıl sebepler olduğuna inanamayacaksınız.

24 Haziran Çarşamba

Bu yazı ile dördüncü haftayı tamamladığım için sizlerle paylaşmak istediğim her noktaya değinmeye çalışıyorum. İzleyip görmek isterseniz diye de elimden geldiğince belgesel izleyip sizinle paylaşıyorum.

Bugün Cowspiracy adlı belgeseli izlemeye başladım. Şu ana kadar izlerken en çok zorlandığım ve beni en çok etkileyen belgeselin bu olduğunu söyleyebilirim. Her beş dakikada bir durdurup söyledikleri katliamların, sayıların ve sivil toplum kuruluşlarının bütün bu kayıtsızlığının doğru olup olmadığını kontrol etme ihtiyacı duyacağınız bir belgesel olduğu garantisini verebilirim.

Hayvansal ürünler, ticarette düşündüğümüzden daha büyük bir yere sahip. Öyle ki plastikler, pandalar, vb. için ses çıkaran, hepimizin adını bir yerlerden duymuş olduğumuz, dünya çapındaki hiçbir sivil toplum kuruluşu iklim krizinin en büyük sebebinin hayvancılık olduğunu söylemiyor, söyleyemiyor.

25 Haziran Perşembe

Günlerin nasıl geçtiğini anlamadım. Son haftanın beni en çok zorlayan hafta olacağını düşünmüştüm ama diğer haftalardan bir farkı yoktu. Diğer haftalarda olduğu gibi zeytinyağlı yemekler tüketmeye devam ettim. Zeytinyağlı bulgur pilavı ise bu süreçte yemeklerin yanına eklemek için harika bir seçenek.

Bu süreçte düzenli olarak mevsim sebzelerini tükettiğim için ise çok mutluyum. Pazara gidip biraz gezinirseniz ilk elden satın alabileceğimiz taze meyve ve sebzelerin bolluğunu göreceksiniz. Hem de rengarenk mevsim salataları hazırlamak sadece on dakika sürüyor.

Tükettiklerimizi ilk elden almanın önemine değinmeden geçmek istemiyorum. İlk elden satın almadığımız sebze ve meyve fiyatlarının normalden daha yüksek olduğunu kabul etmek ve buna göz yummak zorunda değiliz. Yüksek fiyatlardan çiftçiler yarar sağlamamakta. Ödediğimiz paraların büyük bir kısmı aracılara gitmekte. Eğer yanı başımızdaki çiftçiden satın almaya başlarsak hem araçların ürettiği sera gazı miktarında da büyük bir azalma sağlanacak hem de çiftçi gücünü kaybetmeyecek. Çiftçiler güçlerini kaybetmeye devam ederse köyden şehirlere göç kaçınılmaz olacak. Oysaki şehirler daha fazla insanı kaldıramayacak kadar dolu halde.

26 Haziran Cuma

30 gün bitki bazlı beslenme deneyiminde son günüm. Bu süreçte araştırdıklarım ve öğrendiklerimle beslenme düzenime olan bakış açımın değiştiğini söyleyebilirim. Birkaç ay önce vegan beslenmeye karşı önyargılıydım. O yüzden biliyorum ki dünyada vegan beslenmeye geçen bu kadar çok insan olmasına rağmen birçoğumuz hala bu önyargıyı kıramadı. Sizden sadece biraz zaman ayırmanızı ve araştırmanızı istiyorum. Vegan beslenmeye geçmek zorunda değilsiniz; karşı çıktığınız vegan beslenme hakkında doğruları öğrenmelisiniz. Birçoğumuz neye karşı olduğunun farkında bile değil.

Son Söz

Bu deneyimin beni psikolojik açıdan bu kadar çok zorlayabileceğini düşünmemiştim. Günden güne yaptığım her araştırmayla, izlediğim her yeni belgeselle dünyamıza verdiğimiz zararların korkunç boyutlarını öğrendim ve dehşete düştüm. Birkaç gece uyumakta bile zorlandığımı söyleyebilirim.

Ama unutmayın ki; Bir şeyleri geç olmadan değiştirmek bizim elimizde!

Başka yazılarda görüşmek üzere sağlıkla kalın!

Ceren Başaloğlu

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikler Korumalıdır