Yazıya başlamadan önce 30 gün boyunca ne yapmayı amaçladığımdan bahsetmek istiyorum. 20 yaşındayım ve hayatımın hiçbir döneminde veganlığı bırakın vejetaryenliği bile deneyimlemedim. Beslenmemde her zaman hayvansal gıdaya büyük bir yer ayırdım. Egeli olduğum için sebze yemeklerini de her zaman sevmişimdir fakat her zaman ilk tercihim olduklarını söyleyemem.

Son zamanlarda hepimiz endüstriyel hayvansal ürün üretiminin dünyamıza ve geleceğimize verdiği geri dönüşü olmayan zararlardan haberdarız bununla beraber doğal olarak vegan diyeti hepimiz öğrenmeye başladık. Hayvansal hiçbir ürünün tüketilmediği bu diyet bitki bazlı beslenme olarak da adlandırılabilir.
Veganlığı öğrendiğim ilk zamanlarda pek umursamamıştım çünkü bir insan et, süt ve yumurta olmadan ne yiyebilirdi ki? Zaman geçtikçe tanıdığım insanların bu beslenme tarzına geçtiğini ve kolaylıkla sürdürebildiklerini görmeye başladım.
Dünyanın sona yaklaştığını duydukça da bunu yaşam şeklimizde birtakım değişiklikler yaparak erteleyebileceğimizin farkına vardım ve ertelenmesi için kendimce adımlar atmaya karar verdim. 30 gün boyunca aşamalı bir şekilde veganlığa geçiş yapmak istediğime karar verdiğimde de bunu sizlerle paylaşma fikri beni çok heyecanlandırdı. Keşke bu yazı 30 gün boyunca vegan beslendiğim bir deneyim yazısı olsaydı fakat alışkanlıklarımı bir çırpıda bırakamayacağımın farkında olduğum için ilk hafta yavaş yavaş etten(kırmızı et, tavuk ve balık) uzaklaşıp ikinci ve üçüncü haftada sütü, yumurtayı ve balı beslenme rutinimden çıkaracağım; son bir hafta tamamen vegan diyetini uygulayacağım.
Bu yazının sizlere dünyamıza verdiğimiz zararların önüne beslenme alışkanlıklarımızı değiştirerek nasıl geçebileceğimiz konusunda ilham vermesini diliyorum. Benim gibi hayatınızda hayvansal ürünlere daha az yer vermeye başlayabilir ve belki de bunu bir hayat biçimi haline getirebilirsiniz.
Bu 30 günlük süreci hafta hafta sizinle paylaşıyor olacağım.
1.Hafta
Bu haftanın tek bir amacı var. Etsiz öğünlere, günlere alışmak ve günde en fazla bir öğünde et içeren yemek tüketmek. Et çoğunlukla akşam yemeklerinde tüketildiği için çok zorlanacağımı düşünmüyorum.
29 Mayıs Cuma
Karantinada aile evindeyim, ailemde hiç kimse vegan veya vejetaryen diyet uygulamıyor bu yüzden eti öğünlerimin hepsinden nasıl çıkarabilirim diye düşünmeye başladım. Sanırım bu süreç kendi yemeğimi hazırlayarak ve sebzelerle yeni tarifler deneyerek geçecek. Bugün sadece akşam yemeğinde et tükettim. Şu ana kadar hayvansal gıdayı öğünlerimden tamamen çıkarmadığım için hiç zorlanmadım.
30 Mayıs Cumartesi
Bugün ilk hedefim etsiz bir gün geçirmekti. Akşam yemeğimi kendim hazırlayarak hedefime ulaşabildim. Evdeki sebzeleri istediğim baharatlarla ve zeytinyağı ile harmanlayıp fırında pişirdim. Hem yapması çok kolay hem de doyurucu bir yemek seçeneği oldu. Yaz günlerinde akşam yemeği için size de bir fikir verebilir.

31 Mayıs Pazar
Dünkü etsiz gün çok kolaydı fakat ilerleyen günlerde hayvansal gıdaların hepsini öğünlerimden çıkardığımda neler yiyeceğimi düşünmeye başladım ve beni en çok zorlayan öğünün kahvaltı olacağını düşünüyorum. Çünkü kahvaltımda hem yumurtaya hem peynire yer veriyorum. Onların yerini sebzeler alacak.
Bugün sadece akşam yemeğinde çok az miktarda et tükettim ve yarın da etsiz bir gün geçirmeyi planlıyorum.
Ayrıca bugün The Game Changers belgeselini daha da ertelememeye ve izlemeye karar verdim. Vegan diyete ilginiz varsa kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum. Bir kez daha eti azaltmaya karar vermemin ne kadar doğru bir karar olduğunu ve vegan beslenmenin sandığımdan daha sağlıklı ve uygulanabilir olabileceğini gördüm. Belgeselde vegan diyetini uygulayan sporcuların performanslarını gördüğünüzde et endüstrisinin pazarlama stratejisi yüzünden doğru sandığımız yanlışları görecek ve inanamayacaksınız.
1 Haziran Pazartesi
Bugün #EtsizPazartesi olduğu için hiçbir öğünümde et tüketmeyeceğim. Peki nedir bu #EtsizPazartesi; adından da anlaşıldığı gibi pazartesi günü hiç et yememeyi amaçlayan bu hareket; endüstriyel hayvansal gıda üretiminin sebep olduğu sera gazı çıkışını azaltmak için böyle basit bir harekette bulunabileceğimizi de kanıtlıyor. Siz isterseniz Pazartesi günlerini sadece et yemediğiniz günlere değil, hayvansal hiçbir ürüne o günlük beslenmenizde yer vermediğiniz günlere de çevirebilirsiniz.
Bir kilo sığır eti üretmek için 15 bin 500 litre su gerekiyorken aynı miktar suyla 12 kilo buğday üretimi yapmak mümkün. Et üretimi için harcanan su miktarları korkunç seviyelerde; arama motorunuza iklim krizi yazdığınızda yaşadığımız gezegene verdiğimiz bütün zararların bilançosunu görebilirsiniz, sayıların büyüklüğüne inanamayacaksınız.

3 Haziran Çarşamba
Bugün eti azaltarak başladığım bu yolculuğun ilk haftasını tamamlamaya yaklaştım. Bugünden sonraki üç hafta hiç et tüketmeyeceğim. Bunun için bugün ilk iş evimizin önündeki pazara gittim ve her çeşit sebze ve meyve aldım. Etsiz üç hafta geçirmek benim için bir ilk olacak, hazırlıksız yakalanmak istemedim. Pazardan alışveriş yapmak benim için her zaman çok keyifli olmuştur, hele yaz aylarında tezgahların rengarenk oluşu hangimizin hoşuna gitmez ki!
4 Haziran Perşembe
Bu deneyimde en çok merak ettiğim şeylerden biri de vücudum üzerinde nasıl bir etkisi olacağı ve nasıl hissettireceğiydi. Bugüne kadar bir etkisini görmeyince biraz endişelenmiş ve bir şeyleri yanlış mı yapıyorum diye düşünmüştüm, fakat bu sabah kendiliğimden uyanınca doğru yolda olduğumu bir kez daha anlamış oldum.
Et tüketmeden günler nasıl geçer diye düşünürken salatama hangi sebzeleri eklesem diye düşünmeye başladım ve et artık hiç cazip bir seçenek olarak görünmemeye başladı. Siz de bir hafta eti azaltmayı, öğünlerinizden çıkarmayı denerseniz sebzelerin ve baklagillerin de tok hissettirmede etten bir farkı olmadığını göreceksiniz.
5 Haziran Cuma
Bugün ilk haftamı haftanın amacına ulaşmış bir şekilde tamamlamış olmanın mutluluğu içerisindeyim. Gelecek üç haftada etin eksikliğini duyacak mıyım, çok merak ediyorum. İkinci haftanın amacı ise öğünlerimde tükettiğim süt ve süt ürünü miktarlarını azaltmak. Aynı ilk hafta yapmış olduğum gibi günde en fazla bir öğünümde süt ve süt ürünü içeren bir besine yer vereceğim.
Gelecek hafta görüşmek üzere, sağlıkla kalın!
Ceren Başaloğlu