Bundan birkaç sene önce, fondüyü İsviçre’ye bir seyahatim sırasında, Zürih’te bulunan Swiss Chuchi isminde bir restoranda deneyimleme fırsatına sahip olmuştum. Aklımda kalan yegane özellik restorana girer girmez buram buram hissettiğiniz ve bulunduğunuz süre boyunca da alışamadığınız ağır peynir kokusu. Aslında oradayken denediğim her peynir hemen hemen aynı şekilde garip bir kokuya sahipti. Fakat kapalı bir alanda bu kadar baskın bir koku, alışılmadık ve biraz da rahatsız ediciydi. O sırada yanımda bulunan abim o kadar rahatsız olmuştu ki, yiyememişti.
Tadıysa beklenmedik bir şekilde oldukça güzeldi. Evet, biraz kekremsi ve yoğun bir tadı vardı fakat damağınızda bıraktığı tat oldukça lezzetliydi.
Peki bu lezzetli yemeğin, Fondü’nün tarihine kısa bir bakış atmaya ne dersiniz?
Fondü deyince aklımıza sadece çikolata fondüsü gelir. Etimolojisine baktığımız zaman fransızcada bulunan ‘’fondre’’, yani ‘’erimek’’ kelimesinden gelen fondü, aslında İsviçre’nin ulusal yemeklerinden ve peynirle yapılan bir yemektir.
Her yemeğin hikayesi farklı olsa da, çıkış noktaları hep aynı değil midir: Elimdeki malzemeleri nasıl değerlendirebilirim?

Fondü de aynı şekilde ortaya çıkmıştır. Alp’lerde bulunan köylerde ya da kasabalarda yaşayan insanlar, kış aylarında yiyecek konusunda sıkıntı yaşarlardı. Bunun sonucunda ise dolaplarının köşelerinde kalmış peynirleri, birkaç dilim bayat ekmek ve bir parça şarap eşliğinde; ailecek, ocak başına kurdukları sofralarda toplanırlardı. Ekmek ise çok sık üretilmediği için genellikle bayat bulunduğundan, eritilmiş peynire batırılarak yumuşatılarak tüketilmeye başlandı Bu şekilde başlayan sürecin sonunda fondü, İsviçre’de geleneksel kış yemeği haline büründü.
‘’La fondue crée la bonne humeur.’’
-Fondü iyi bir ruh hali yaratır.

İsviçre’de yaygın olarak tüketilen bir yemek olsa da; dünya çapında popülerliğini İsviçre Peynir Birliği’nin, Schweizerische Käseunion, ülke genelinde peynir tüketimini artırmayı hedefleyen kampanyası sonucunda fondüyü İsviçre’nin ulusal yemeği ilan etmesiyle kazanmıştır. Arka planında ise Birinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa’da hakim olan kargaşanın yanısıra; İsviçre’yi kurtaran, birçok hayvan (inek, keçi vs.), süt ve süt ürününün olmasıydı. Peynire olan talep aniden düşerek, arzın patlamasına neden oldu. Bunun sonucunda birçok peynir üreticisi birleşerek, fiyatları control etmek için bir birlik kurdular. Bu birlik ise yukarıda bahsettiğim İsviçre Peynir Birliği’ydi.
Fondü temelde yarı yarıya olacak şekilde iki çeşit peynirden yapılmaktadır. İnek sütünden yapılan gruyere, ülkenin en ünlü peynirlerinden, ve raclette. Bİr diş sarımsak, biraz beyaz şarap ve kirsch denilen kirazlı konyak eşliğinde eritilir. Çıkan yemek sürekli kaynamasını sağlamak için portatif bir sobanın üstünde duran, altında bir ocakla, çömlek tencereye aktarılıp uzun çatallar eşliğinde servis edilir. Kullanılan tencereye ise caquelon verilir.
Bir gün yolunuz İsviçre’ye düşerse, damağınız için baştan başa bir deneyim olan bu lezzeti kaçırmayın derim! İçinde bulunduğumuz süreçte belki gezemiyoruz, fakat bugünlerde toparladığımız enerjimizi sağlıklı yarınlarda gezmek, yeni yerler ve tatlar keşfederken kullanmak için saklayabiliriz.
Lezzetle ve sağlıkla kalın!
Elif BOZ
Fotoğraflar
Kaynakça
http://www.bbc.com/travel/story/20130212-tracing-fondues-mysterious-origins
https://www.alpenwild.com/staticpage/fondue-history-and-tradition/
"Bir tutam sarımsak, bol peynir, eh biraz da ekmek; Alp’lerde doğan lezzet: Fondü" üzerine 2 sohbet
Harika bir yazı!
Siz de yazı yazmak, yazılan yazıları editlemek, içeriklerimizi düzenlemek; kısacası ekibimizin bir parçası olmak isterseniz bir DM uzağınızdayız!