Hej, Fika, Tack!

Selam, Fika, Teşekkürler!

İsveç’in sosyalleştiren nadide geleneklerinden birisi olarak, kısaca çay-kahve molası. Fince dışında başka dillerde doğrudan karşılığı olmayan fika, konu özellikle de genç nesiller olunca normalde olması gereken yarım saatten 2-3 saate kadar uzayabiliyor. Çay-kahve molası dediğimize bakmayın, İsveçliler her türlü tatlıyı, özellikle şekeri, şekerli şeyleri çok sevdikleri için bu fikalarda daima çayın yanına atıştırmalık birşeyler de oluyor.

Knäckebröd! Kraker ekmeği yani! Wasa desene sen şuna yahu! Raf ömrünün oldukça uzun olması sebebiyle fakir adamın yemeği olarak değerlendirilen kraker ekmeği, İsveç’te 500 yıldan uzun süredir pişirilmektedir. Birçok farklı çeşidi bulunan bu kraker ekmeği, neredeyse her şeyin yanında tüketilebilecek besinlerin arasında yer almasıyla beraber, İsveç’teki smörgås kültürünün oluşmasını sağlamıştır. Aslında kelime anlamı bildiğimiz sandviç demek olsa da, burada üstüne peynir, marul, salam vs. koyulmuş ekmek dilimi, yani kapaksız sandviç anlamına gelir. Türkiye’de de bulmak mümkün! Pişirmek de!

Tabii ki her mutfakta olduğu gibi İsveç mutfağında da yabancıların pek haz etmediği tarifler var. Ancak, İsveç mutfağını bunlardan ibaret saymak çok yanlış olur, zira pek sık tüketildikleri söylenemez. Bizdeki kokoreç, midye, işkembe çorbası misali, herkes bilir ancak genelde tercih edilmez. Fermante edilmiş balık turşuları, kan çorbası/pudingi/sosisi de İsveç’teki örnekleri. Balık turşusunu denemeden buradan dönmeyi düşünmüyorum!
(merak edenler için; Lutefisk, Surströmming, blodpudding)

İsveç köftesi nedir?

İsveç’ten bahsedip de IKEA’da bayraksız servis etmedikleri İsveç köftesinden bahsetmemek olmaz. Gelmeden önce en çok merak ettiğim şeylerden biri olan İsveç köftesinin sırrı, karışım et kullanılmasından ve ekmeğinin yumuşatılmasından geliyormuş.

Olur da pişirmek isterseniz,
Küp küp doğranmış 1 soğan, tereyağında hafiften sote edilir; 250 ml sütün içinde beklemiş 75 gram ekmek ufalanmışı, kıyma, 1 yumurta ve baharatlar tercihen mutfak robotunda karıştırılır. Kıyma bu tarife göre 250 gram dana ve 250 gram kuzu olmalı. Baharatlar ise muskat, tarçın, beyaz biber ve tabiki tuz. Şekillendirdikten sonra nasıl kızartacağınız ise keyfinize kalmış!
Smaklig Måltid!

Kanelbullar! İsveç’te en çok tüketilen yiyecek olduğunu söyleyebiliriz. Hatta tüketimiyle ilgili detaylı istatistikleri ülkenin resmi web sitesi olan sweden.se’da bulmak mümkün. Kanel tarçın, Bullar ise hem çörek hem de köfte anlamına geliyor. Benim de burada en çok sevdiğim şeylerden birisi olan bu tarçınlı çöreklerin bizdekilerden farkı, içinde bolca kakule de kullanıyor olmaları. Özellikle Taksim taraflarındaki İsveç temalı kafelerde, Türkiye’de de bulmak mümkün. Lingonsylt! Yine Ikea’dan(bu arada İsveççede ve Türkçede okunuşu aynı! ) çoğumuzun bildiği adıyla dağ kızılcığı reçeli.

Ben bu reçelin tam İsveç kültürünü yansıttığını düşünüyorum. “Yemeklerin yanında reçel tüketmek” açısından kült davranışları değiştirmesi, ne çok ekşi ne çok tatlı ne de çok aromalı: İsveççesiyle “Lagom”, yani tam kıvamında, ne yetersiz ne de aşırı.
İskandinav mutfağının tüm dünya mutfaklarıyla harmanlanmış bir örneği olan İsveç mutfağı, doğrudan kendine has çok sayıda ürünü olmasa da kesinlikle eğlenceli, lezzetli ve en pratik mutfaklardan biri. Genel olarak denizci, soğuk iklim insanı olan İsveçlilerin yeme alışkanlıkları da elbette bu alışkanlıklarından kaynaklanmakta. Kendinden yağlı balıklar, uzun ömürlü yiyecekler, daha az sebze çeşitleri… Söylemeden geçmeyelim, pizza, kebap, suşi ve tako da İsveçlilerin tüketmeyi çok sevdiği yiyeceklerden!

Kahvaltı dışında, yemeklerin yanında ekmek yemeyi pek de tercih etmeyen İsveçliler, yemeklerin yanındaki sosları çok seviyorlar.

İsveç kültürünü ve yiyeceklerini anlattığım bu yazıdan sonra sizden de İsveç yemeklerini bir an önce tatmanızı diliyorum.

Tugay Alyıldız
tugayalyildiz@gmail.com

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

error: İçerikler Korumalıdır